Mansa Musa (Arapça: منسا موسى), I. Musa ya da tam adıyla Mansa Kankan Musa, 14'üncü yüzyılda onuncu mansa veya Mali İmparatorluğu'nun yükseliş dönemindeki imparatoruydu. Ülkeyi mansa olarak 1312 yılından 1337 yılına kadar yönetti. Musa, en çok 1324 yılındaki hac yolculuğunda yanında taşıdığı ve sadaka olarak dağıttığı devasa miktarda altınla ve İslam dininin ve bilimin velinimeti görevini üstlenmesiyle bilinir.
Mansa Musa, tarihte yaşamış en zengin insan sayılır.1 Bazı kaynaklara göre zenginliği 400 milyar Amerikan doları olsa da onun servetinin günümüzdeki karşılığını kestirmek güçtür.
Mansa Musa'nın doğum tarihi bilinmemektedir. Sözlü tarihi olaylar onun Mansa I. Abubakari'nin torunu, Sundiata Keita'nın yarı-kardeşi olduğunu nakleder.2 Musa'nın babası Faga Laye isimli bir prensti, fakat babası hiçbir zaman mansa (kralların kralı) unvanını elde edemedi.
Mansa Musa, 1312 yılında Mali krallarının en güçlüsü olarak tahta çıktı. Kendisi, halefi Sundiata Keita'nın aksine dindar bir Müslümandı. İslam etkisini yaymak için imparatorluğunda görkemli camiler inşa etti ve Mali'deki madenlerde üretilen altın ve tuzu dünyaya satabilmek için ülkesini dışa doğru genişletmeye başladı.
Mansa Musa'nın 1324 yılında Mekke'ye yaptığı hac yolculuğu, Mali İmparatorluğunu İslam dünyasının dikkatine getirdi. Musa Mansa, 60 bin fakire dağıtılmak üzere 80 devenin taşıdığı 18 tondan fazla altın taşıdığı düşünülen3 bir kervanın başında Sahra Çölü'nü geçerek yolculuğuna başladı. Kervana 12.000 köle eşlik ediyordu ve saf altını 500 kişi taşıyordu. Kervanın etrafında onu korumak için ordusunu da getirtmişti. Musa Mansa, taşıdığı altınları yolda karşılaştığı herkese zekat ve sadaka olarak dağıtmıştı. Hatta Mısır'da o kadar çok sadaka dağıtmıştı ki o geçtikten sonra Kahire'de altın enflasyona uğradı. Musa, enflasyonu düzeltmek için dönüş yolunda dağıttığı altınların bir kısmını kendisi satın aldıysa da altın, orada senelerce eski değerine dönemedi.
Mansa Musa, hac dönüşünde yol üstündeki önemli ticaret merkezleri olan Kahire'de Mısır sultanı, Musa Mansa'yı büyük bir hürmetle bir hoca gibi kabul etti. Görkemli kervanı bir sansasyona sebep oluyor ve onu getiriyordu. Onun hac yolculuğunda dağıttığı altınlar sayesinde Mali,
Yine de Mansa Musa'nın bu cömertliği kendi ülkesinde savurganlık olarak görülmüştür. Mali'nin griot ya da jeli denilen halk ozanları, Mansa Musa'yı "ülkenin zenginliğini çarçur eden savurgan kral" olarak anar.
Onun imparatorluğu döneminde Mali, sadece Afrika'da değil, tüm İslam dünyasında büyük bir kültür ve ticaret merkezi haline geldi. Mansa Musa iktidara geldiğinde Mali İmparatorluğu, Sahra Altı Afrika'nın altın, tuz, fildişi, kola fındığı ve köle ticaretinin merkezi olarak önemli bir zenginliğe kavuştu.
Kutsal şehirlerden Mekke ve Medine'yi ziyaretinden sonra Mansa Musa, o zamanın büyük ticaret merkezleri olan Gao ve Timbuktu'yu fethetti ve ülkesinin dört bir yanında büyük camiler, koskocaman kütüphaneler ve medreseler yaptırmaya başladı. Onun idaresi altında Timbuktu, İslam'ın altın çağı ilminin önemli bir merkezi hâline geldi ve Orta Doğu'dan bilim adamları ve İslam alimlerinin toplandığı bir yer oldu.
Mansa Musa, daima ilmin gelişmesine ve İslam'ın yayılmasını teşvik etti. Hükümdarlığının ilk yıllarında Sudanlı öğrencileri Fas Üniversitesi'nde öğrenim görmeleri için göndermiştir. Mansa Musa ayrıca mimar Ebu İshak İbrahim es-Saheli'yi Timbuktu'daki Djingareyber Camisi'ni ve kendisinin kraliyet sarayını yapması için görevlendirmiştir. Djingareyber Camii bugün hala ayakta durmaktadır. Cami dokuz sıra kare direk içermekte ve ibadet edecekler için 2.000 kişilik bir yer sağlamaktadır. Es-Saheli, bu bölgede pişmiş tuğla ve kerpici inşaat malzemesi olarak ilk defa kullandı. Djingareyber'in çamur konstrüksiyonu 660 yıllık eski bir gelenekle tesis edildi ve hala ayakta durmaktadır. Djingareyber Camii, şehrin merkez camisi haline gelmiştir. Musa'nın hükümdarlığı döneminde Timbuktu, bir ticaret merkezi olarak zenginleşti İslam ilimleri merkezi olarak gelişti. Mali İmparatorluğunun 15.yüzyılda bölge üzerinde kontrolünü kaybetmesine sonra bile Timbuktu, Sahra Altı Afrika'nın en önemli İslami merkezi olarak kalmaya devam etti.
Musa'nın ölümüyle ilgili bir kayıt yoktur. Buna rağmen genellikle 1330'lu yıllarda öldüğüne inanılır. En çok olası ölüm tarihi 1337 olarak verilir ve ölümü tabii nedenlerle olmuştur.
Orijinal kaynak: mansa musa. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page